Espor nedir, esporcu kimdir ve ülkemizdeki Espor geçmiş ve geleceği

Espor nedir, esporcu kimdir ve ülkemizdeki Espor geçmiş ve geleceği

Aslında bu yazıyı yazmanın çok anlamı yok çünkü son dönemlerde her yerde boşboğazlık gibi “Espor” herkes kullanıyor. Tıpkı futbol basketbol gibi bilip bilmeyen herkes yorum yapmaya başladı. Ama bir yandan güzel en azından yaklaşık 23 yıldır dilimizde tüy bitiren, ruhumuzu emen vampirler bile Espor demeye başlayıp kabul etmeye başladılar. Bu bile aslında güzel bir süreç. Ama yine de genç kardeşlerimize fayda sağlayabilmem açısından yazmak istedim ki doğru bilgileri öğrensinler. (Gerek menajerler, gerek yöneticiler gerek sporculara faydamız olursa ne mutlu bana)

Şimdi gelelim asıl konumuza. Espor nedir, Esporcu kime denir ve ülkemiz bu sektörün neresinde?

Esporu hem terimsel hem de halk tabiri ile anlatmaya çalışacağım. Halk tabiri ile: Futbol, basketbol, voleybol gibi bir spor dalı olmakla birlikte, oyun oynayıp başarı sağlanan bir sektör olarak adlandırabiliriz. Terimsel olarak ise: Platform bağımsız bazı geliştirilen oyunlar üzerinden gerçekleştirilen müsabakalar sonucu, yarışmacıların başarı elde etmesi ve bundan kazanç elde edebilmesine imkan sağlayan bir spor dalı. Evet bir spor dalı çünkü gelişmiş ülkeler ve dünya Espor sektörünü bir “Spor Dalı” olarak yıllardır üstüne basa basa bahsetmekle birlikte, ülkemizde hala bazı kurumlarda; “Bağımlılık, çocukları kötü etkileyen zaaflarını ve kötü düşünceleri besleyen gereksiz bir sektör olarak maalesef adlandırmaktalar. Evet bu lafları bahseden kurumlar var ve biri “Yeşilay” gibi önemli bir kurum böyle talihsiz bir zihniyet ile açıklama yapma durumuna haiz oldu.

Espor aslında yıllardan beri hem ülkemizde, hem uluslararası tüm alanlarda mevcut olan bir sektör. Ama çoğunlukla 2010 yılından sonra ortaya çıkmış gibi bir izlenim yaratılıyor. Aslında 2010 yılından sonra gelişmeler artmaya başladı doğru ama ülkemizde 1998 yılından beri var olan bir sektör. Ama tabi o zamanlarda teknoloji ülkemizde yavaş ilerlediği için göze çok batmamıştı. Geçmişte Espor sektörü ciddi anlamda özel bir sektördü çünkü o zamanlarda organizasyonlar markaların kendilerinin reklamını ve pazarlamasını yaptığı en özel alanlardı. Düşünün ki o zamanlardaki teknolojik yetersizlikte LAN Party adını verdiğimiz şu anda internet kafelerde oynadığınız oyun turnuvalarını, fuaye alanları, sokaklar, iş merkezleri gibi pek çok yerde imkanların az olduğu alanlarda HUB’lar vasıtası ile bilgisayarları birbirine bağlayıp oyun oynatırdık. O zamanlardan bu zamana kadar geldiğimizde, özellikle organizasyonlarda yapılan usulsüzlükler, hırsızlıklar ve yanlış kişilerin rant ve para sevdası yüzünden aslında ülkemizde Espor ciddi anlamda geride kaldı. Bir diğer sebebi de bu işi yapabilen kişi sayısının az olmasından dolayı markaların bu adamlarla çalışmak zorunda kalmasından dolayı sıkıntılar gittikçe arttı.

Şöyle bir örnek vereyim sizlere. 1999 yılında Acıbadem İnternet kafe adındaki bir kafede çalışırken yaklaşık 10 bilgisayarlık bir kafede hem Quake 2, hem Fifa 99 turnuvası gerçekleştirmiştim. Düşünün ki sokak arasındaki bir apartman dairesinden bozma bir kafede turnuva 1.lerine bilgisayar hediye etmiştik. Şimdi o kadar teknolojik imkan ve marka olmasına rağmen, Masaüstü bilgisayar ödülü verebilecek doğru düzgün bir turnuva bile yok! Ha bu arada şunu da belirtmeden edemeyeceğim. O zamanlardaki internet hızları Kbps’lar seyrinde geziyordu yani Mbiti bulmak mucize idi. Bit değerleri ile internete erişip, Google ortada yokken “arama.com” “altavista.com” gibi sitelerden search ederek ve telefon kablolarını bağlayarak internete erişip turnuvalar gerçekleştiriyorduk. Hey gidi günler hey. Hatta Quake turnuvası için Quakeworld.com adresinden ip alıp sunuculara erişip maç yaptırıyorduk.

Esporcu dediğimiz arkadaşlarımız, kardeşlerimiz ise; Espor dünyasında mücadelelere giren, antrenman yapan, sağlığına dikkat eden, yaptığı aktiviteleri bir iş modeli olarak gören, başarı için mücadele eden günün sonunda başarı sonucu gelir elde eden tüm bireyler Esporcudur. Esporcu demek “ben evde vakit geçirmek için oyun oynuyorum” diyenleri kapsamaz. Nasıl futbolcu sadece halı sahada maç yapan kişilere denilmiyorsa, Esporcu da aynı şekilde bu mesleğe kendini adamış bireylerden oluşmaktadır.

Aslında şöyle bir gerçeğimiz var ve hala bunun farkında değiliz. Bunu yıllardır söylerim ve yıllardır da söylediler bize. “Türk oyuncusu, azimli, hırslı ve başarıya aç kişilerden oluşur ve bu sebepten dolayı yurtdışındaki oyuncular daima Türk oyunculardan tırsmışlardır.” bu hala daha geçerlidir ama bu dönem boyunca kendini ispatlayabilmiş çok az oyuncumuz & takımımız oldu, geri kalanlar ise pasifize edilmiş gençlerimizden kaynaklanmaktadır. Pasifize edilmiş derken aslında bunun etkisi tek bir sebep değil. Bu sebeplerden en önemlileri;

  • Ailenin modern zihniyette olmayıp çocuklarımızın geleceklerine müdahale etmeleri
  • Ülke yönetiminin bu alandaki fırsatları göremeyecek kadar vizyon sahibi olamamaları
  • Arkadaş çevresinin başarılı olabilecek gençlerimizi olumsuz düşünceler ile köreltmeleri
  • Espor sektörünü meslek olarak görmeyip topçuluğu ya da popçuluğu meslek olarak görmeleri (Mecazi anlamda)
  • Esporun başındaki gerek takım yöneticileri, gerek organizasyon sahiplerinin para karşılığında oyuncuları ve takımları pasifize etmeleri
  • Okullarda gerek öğretmenlerin, gerek okul yönetimlerinin bunu okulu kırma ve derslerini ihmal etme olarak gördüklerinden dolayı gençleri engelleme durumları olması.

Bu maddeleri başlıca sayabiliriz. Birkaç tane daha sayabileceğimiz durum olabilir ama bu maddeler kadar belirginlik taşımadıkları için onları yazmadım.

Aslında hala ülkemizin, yöneticilerimizin, ailelerin anlayamadıkları çok belirgin bir konu var. O da Espor’un bir sektör ve bir meslek olduğu. Şöyle düşünün, düne kadar topçuları beğenmeyen anne babalar, şu anda topçu olsun nefes alsın kafasında yarışıyor, yada popçu için aynı şey geçerli. Ben buna aslında teknoloji sektöründen “Sanallaştırma Teknolojisi” tarafındaki ülkemizin 10 sene anlatılıp sonra ivmelenmeye başlamasına benzetiyorum. Esporda şu anda vasıfsız, bilgisiniz, yobaz adamların olduğu bir topluluk. Ama hepimiz biliyoruz ki işini bilmeyen adam o sektörde kalamaz, yaşatmazlar.

Esporun geleceğinden özet olarak bahsedeceğim çünkü bu konu ayrıca detaylandırılmalı ve ayrıca konuşmalıyız diye düşünüyorum. Şöyle ki: Esporu kirli eller bırakırsa Espor ülkemizde çok büyük bir ekonomi desteği ve yeni birden çok iş imkanı sağlayabilme fırsatına sahip bir sektör. Gerek oyuncu, gerek takımlar, gerek sunucu, yayıncı, editör vs. ne derseniz. Çok büyük fırsatlarımız var, evet son 12-13 senede ciddi kirlendi mi evet şahsen kirlendiğini düşünüyorum. Ama bu kirlilik oyuncular yada takımlardan değil, tamamen organizasyon yaptığını zanneden firma, kişi, kuruluşlardan dolayı kirlendi. Oyuncularımız ve takımlarımız ne kadar direndiyse de kirletmeleri kaçınılmaz oldu. Oyuncu sayısı artmalı, rekabetlere, yarışmalar giren takımlarımızın sayısı artmalı, sadece birkaç oyun çevresinde kalmamalıyız. Gerek PC, gerek konsol, gerek mobil organizasyonlarda başarı sağlayabilecek çok ciddi oyuncularımız, takımlarımız var. Pes etmemek lazım arkadaşlar.

Sözlerime nokta koyarken genç arkadaşlarım, Espor sektörü büyüyecek bir sektör. Hala genç yaşta emekliye ayrıldığını söyleyen, bırakacak, yada bırakmayı düşünen gençler! BIRAKMAYIN! Bu sektörü geleceğin sektörlerinden biri. Ülkemizde de bizler ve sizler vasıtası ile ciddi anlamda ivme yakalanacak bir sektör.

Oyunu bırakmayın, Oyunsuz kalmayın, oyun oynamak çok güzel bir şey.

Sevgiyle ve bol keyifli oyunlarla kalın!

 

ÖNCEKİ
SONRAKİ